11 Kasım 2016 Cuma

ENDOKRİN SİSTEM (HORMONAL SİSTEM)

İNSANDA ENDOKRİN SİSTEMİ
İnsan vücudundaki düzenleme ve denetim olaylarını sağlayan en önemli merkez beynin tabanında bulunan hipotalamustur. Hipatalamus bütün iç organlarla ve beynin diğer bölgeleriyle sinirsel bağlar kurmuş durumdadır.
İnsanın endokrin sistemini meydana getiren başlıca iç salgı bezleri hipofiz, tiroit, paratiroid, böbrek üstü, pankreas, epifiz, timus ve eşeysel bezlerdir.

1. Hipofiz Bezi
Ön lop epitel hücrelerden, arka lop ise sinir hücrelerinden meydana gelmiştir. Hipofiz küçük bir bez olmasına rağmen diğer endokrin bezlerin hakimi olarak bilinir.

Hipofiz Ön Lobunun Hormonları 

a. STH (Somatotropin = Büyüme Hormonu)
    1. Uzun kemiklerin boyca uzamasını sağlar, kasların büyümesini kontrol eder.
    2. Protein, sentezini artırır, yağ ve karbonhidrat metabolizmasını etkiler.
    3. Büyüme çağında fazla salınması devliğe (gigantizm), az salınması cüceliğe (nanizm) neden olur.
    4. 25 yaşından sonra çok salgılanacak olursa el, ayak, burun ve yüzde uzama görülür. 
    b. Gonadotropinler (Üreme Hormonları) :
    1. FSH (Folikül Uyarıcı Hormon) : Dişilerde ovaryumdaki folikülleri uyararak yumurta olgunlaşmasını etkiler. Erkeklerde spermlerin üretilmesini (spermatogenez) ve testosteron salgılanmasını kontrol eder.
    2. LH (Lüteinleştirici Hormon) : Dişilerde ovulasyonu (yumurtanın ovaryumdan yumurta kanalına atılması) ve sarı cisim denilen hormon salgılayan yapının oluşmasını sağlar. Erkeklerde Leydig hücrelerinin testosteron hormonu salgılamasını uyarır.
    3. LTH (Luteotropik hormon = Prolaktin) : Gebelik sırasında ve doğumdan sonra süt bezlerinin gelişmesini, sütün memeden akmasını ve annelik duygusunun oluşmasını sağlar. LTH ayrıca yumurtalıktaki sarı cismin sağlam kalmasını da sağlar.
    c. TSH (Tiroit Uyarıcı Hormon = Tirotropin) : Tiroid bezini uyararak Tiroksin hormonunun salınmasını sağlar.

    d. ACTH (Adrenokortikotropik Hormon) : Böbrek üstü bezlerini uyararak Aldosteron ve Kortizol hormonlarının salgısını kontrol eder.

    e. MSH (Melanosit Uyarıcı Hormon) : Melanin pigmentinin oluşumunu kontrol eder. Bu pigment derinin bronzlaşmasında etkilidir.

    Hipofiz Arka Lobunun Hormonları

    a. Vazopressin (Antidiüretik Hormon = ADH) : Kan damarları duvarlarındaki düz kasları etkileyerek bu kasların kasılmasını ve dolayısıyla kan basıncının yükselmesini sağlar. Böbrek hücrelerini etkileyerek idrar tüplerinden suyun geri emilmesini sağlar. Yetersiz salınması halinde bol idrar atılır. Kişi sürekli su içmek ister. Bu belirtiler şeker hastalığında da olduğu için bu duruma “şekersiz şeker hastalığı” denilmiştir.

    b. Oksitosin : Düz kasların kasılmasını uyararak özellikle doğumda rahim kasılmalarını artırır, doğumu kolaylaştırır. Ayrıca sütün dışarı verilmesine yardımcı olur.

    2. Tiroid Bezi

    Tiroid bezi insanda gırtlak bölgesinde bulunan iki loptan meydana gelmiş bir bezdir. Tiroid bezinden tiroksin hormonunun salgılanmasını TSH kontrol eder. Tiroit bezinin iki hormonu vardır.

    a. Tiroksin : İyot içeren amino asit türevi bir hormondur. Çok hücreli canlılarda hücrelerdeki oksidasyon (O2‘li solunum) hızını düzenler. Kandaki tiroksin miktarı artarsa hücrelerin O2 kullanımı artar. (Bazal metabolizma yükselir.)

    b. Kalsitonin (Tirokalsitonin) : Kandaki Ca++ miktarını düşürücü etkiye sahiptir. D vitamini ile beraber çalışarak kandan kemiklere kalsiyum geçişini sağlar. Bu hormon paratiroit bezinin hormonlarıyla birlikte (zıt) çalışır.

    Tiroid Bezinin Aksaklıkları :
    Kanda tiroksin az ise;

    • Bazal metabolizma düşer.
    • Aşırı şişmanlık görülür.
    • Vücut ısısı düşer.
    • Hücreler arası maddede Na ve H2O nun artmasına kandaki kolesterolün yükselmesine neden olur.
    • Uyuşukluk hali görülür.
    • Büyüme çağındaki azlık ise; cüceliğe ve ahmaklığa (beynin gelişmemesine) neden olur.
    Kanda tiroksin fazla ise;

    • Bazal metabolizma artar.
    • O2 li solunum hızlandığından kilo kaybı olur.
    • Vücut ısısı artar.
    • Sıkıntı ve depresyon hali, göz bebeklerinde büyüme ve kalp çarpıntısı görülür.

    3. Paratiroid Bezi

    Bu bezler tiroid bezinin arka yüzeylerine gömülmüş olarak bulunan dört küçük bezdir. Parathormon salgılarlar.
    Bu hormon kemiklerden ve bağırsak epitelinden kana Ca++ geçişini hızlandırır. Vücutta Ca++ ve P metabolizmasını düzenler. Eksikliğinde, kanda Ca++ azalacağı için kaslarda ağrılı kasılmalar ve titreme (tetani hastalığı) görülür.

    Parathormonun Görevleri

    • Kanda Ca++ ve fosfat dengesini düzenleyerek kalsiyumun belli bir düzeyde kalmasını sağlar.
    • İnce bağırsaklarda sindirimi tamamlanan besinlerdeki kalsiyum iyonlarının kana absorbsiyonunu (emilim) sağlar.
    • Böbrek tüplerinden kalsiyum iyonlarının kana geri emilmesini sağlar.
    • Gerektiğinde kemiklerden kana kalsiyum geçişini sağlar.

    4. Böbrek Üstü Bezleri

    Böbreklerin üst kısmında bulunan iki küçük bezdir. Zengin kan damarları taşıyan bu bezler yapı ve fonksiyon bakımından iki kısma ayrılırlar.

    a. Kabuk kısmı (= Adrenal Korteks) : Bu kısımdan salınan hormonların en önemlileri kortizol ve aldosterondur. Bu salgıyı hipofizden gelen ACTH uyarır.

    Kortizol; Protein ve şeker metabolizmasını düzenler. Yağ metabolizmasında az da olsa etkilidir. Kas hücrelerinde amino asitleri, yağ dokularından yağ asitlerini serbest hale getirir. Böylelikle açlık ve diğer stresli durumlarda gereken enerji glikoz yerine öncelikle yağ asitlerinden elde edilir. Bu sayede kandaki glikoz seviyesi korunmuş olur. Ayrıca protein ve yağlardan glikoz sentezlenmesini de uyarır.

    Aldosteron; böbreklerden Na+ ve Cl iyonlarının geri emilmesini hızlandırarak K+iyonlarının ise atılmasını sağlayarak tuz ve su dengesini düzenler. Yetersizliğinde, kanda fazla K+ birikir ve deri tunç rengini alır (Addison hastalığı).

    b. Öz Bölgesi (Adrenal medulla) : Buradan salgılanan epinefrin (adrenalin), sempatik sinirleri çalıştırarak;

    • Kalp atışlarını hızlandırır,
    • Kan basıncını yükseltir.
    • Saç ve vücut kıllarını dikleştirir.
    • Göz bebeklerini büyütür.
    • Karaciğer ve kaslarda glikojenin glikoza dönüşümünü (yıkımını) uyarır.
    Bunların sonucunda;

    • Beyne daha fazla kan gider.
    • Kanın pıhtılaşma süresi kısalır.
    • Vücutta yorgunluğa karşı dayanıklılık artar.
    • Hipofizin ACTH salgılaması uyarılır.
    • Kan şekeri artar.
     Nörepinefrin (Nöradrenalin) ise; kan damarlarını daraltarak kan basıncını yükseltir.

    5. Pankreas

    Açık bez olarak birçok enzim, kapalı bez olarak iki çeşit hormon salgılar.

    a. Dış Salgı (Enzimler) : Pankreasın dış salgısını oluşturan pankreas özsuyu oniki parmak bağırsağına bütün besinlerin sindirimini sağlayan enzimleri taşır.

    b. İç Salgı (Hormonlar) : Pankreasın iç salgısını oluşturan hormonlar kana salınır. Langerhans adacıklarında iki tip hücre bulunur. Alfa (a) hücreleri glukagon hormonu, beta (b) hücreleri de insülin hormonu salgılarlar.

    İnsülin; Kanda şeker (glikoz) seviyesi yükselirse, pankreastan salgılanan insülin kan yoluyla karaciğere geçer. Karaciğerde glikozun, glikojen ve yağlara dönüşümünü hızlandırır. Böylece kandaki glikoz miktarı normal seviyesine düşer ve glikozun fazlası karaciğer veya kaslarda depolanmış olur. İnsülinin karbonhidrat metabolizmasına ait etkisi üç madde halinde özetlenebilir:

    I. Glikoz metabolizmasının hızını artırır.
    II. Kan şekerinin miktarını azaltır.
    III. Dokularda glikojen depolanmasını sağlar.

    6. Eşeysel Bezler
    Erkek dişilerde eşey bezlerine Gonad denir. Eşey bezleri dişilerde ovaryum (yumurtalık), erkeklerde testistir. 
    Eşeysel bezler ergenlik dönemiyle birlikte aktifleşir. Eşeysel bezler hipofizden salgılanan FSH ve LH hormonu tarafından uyarılarak faaliyet gösterir. 
    Yumurtalıktan yumurta, testislerden sperm üretmeleri yanında endokrin bez olarak da görev yapar. Yani eşeysel bezler de pankreas gibi karma bezdir. Eşey bezleri, andojenler, östrojenler veprogesteron olmak üzere üç tip steroid yapılı hormon salgılar. Bu hormonların hepsi hem erkekte hem de dişide üretilir ama dişi ve erkeklerdeki miktarları farklıdır. Bu hormonlar genel olarak;
    a. Büyüme ve gelişmeyi düzenler
    b. Üreme döngüleri, ikincil eşey özelliklerin çıkmasını ve eşeysel davranışları kontrol ederler.
    Bu hormonların salgılanmasını hipofiz hormonları olan FSH ve LH kontrol eder.
    6.1.TESTİSLER
    Embriyonik dönemde karın boşluğunda gelişir. Doğumdan önce penisin altındaki skrotum denilen keselere yerleşir. Testislerde hormon üreten hücrelere Leyding hücreleri denir. leyding hücrelerinden salgılanan en önemli androjen testosteron hormonudur.
    a. Androjenler (Testosteron)
    1.Hipofizden salgılanan FSH ve LH hormonu etkisiyle testislerden testosteron hormonu salgılanır. 
    2.Embriyo gelişiminin erken döneminde fetusun erkek olmasına neden olur.
    3.Testosteron hormonu, spermlerin olgunlaşmasında eşeysel organların gelişmesi ve işlerliğinin sürdürülmesinde görevlidir. 
    4.Ergenlik döneminde erkeklere ait sakal ve bıyık çıkması, sesin kalınlaşması, kemik ve kasların erkeklere özgü biçimde gelişmesi gibi ikincil eşeysel özelliklerin oluşmasını sağlar. 
    5.Yağların kasa dönüşmesi ile iskelet kaslarının kütle artışına neden olur.
    6.Mayoz bölünme ile sperm oluşumunun (spermatogenez) gerçekleşmesi için testislerin normal gelişimini sağlar.
    7.Ergenlikle beraber karşı cinse olan ilginin artmasına neden olur.
    6.2.OVARYUMLAR (Yumurtalık)
    İnsanda dişilerde karın boşluğunda yumru biçiminde iki tane yumurtalık bulunur. Yumurtalıklardan östrojenler ve progesteron denilen iki hormon salgılanır.
    a.Östrojenler (Östrojen)
    Östrojen hipofizden salgılanan FSH hormonunun etkisiyle yumurtanın geliştiği keseciklerden ve LH etkisiyle sarı cisim (folikül hücreleri) tarafından salgılanır. Gebelik süresince plasentadan salgılanır.
    b.Progesteron
    Hipofiz hormonu LH’nin ovaryumu etkilemesi ile ovaryumdan salgılanır. Progesteron dişilerde şu etkilere neden olur;
    1.Yumurta, yumurta kanalından geçerken beslenmesi gerekir. Bu nedenle progesteron etkisi ile yumurta kanalını kaplayan hücrelerde besin depolanmasını sağlar. Yumurta kanaldan geçerken besin ihtiyacının bir kısmını buradan karşılar.
    2.Döllenme sonucu meydana gelen zigotun gelişip embriyo haline gelir. Embriyo rahim içine geldiğinde döl yatağına (rahim) tutunup gömülmesi için rahim içinin kalınlaşması ve yumuşak bir doku halini alması gerekir. Progesteron rahim içinin embriyonun tutunacağı hale gelmesini sağlar.
    3.Progesteron gebelik durumunda döl yatağında kas kasılmasını ve döl yatağı iç duvarının atılmasını önleyerek gebeliğin sürmesini sağlar.

    6

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder